10 Eylül 2010 Cuma

Her sona gelindiğinde hep aynı kaygı.Şimdi ne olacak?Kalan boşluk nasıl dolacak? Ya hayatlarımıza giren insanlara  gittiğinde yeri doldurulması zor bosluklara koymamalıyız ya da alışmalıyız o boşluklarla yaşamaya.Peki bu boşluklara alışabilmemiz için ya da bu duyguları hafifleticek bir yol varmıdır?Yoksa unutana kadar devam mı?
Artık zamanın unutturabilme gücüne daha çok inanıyorum.Hayatımıza bir anda girip ve hiç aklından çıkmayan biri zamanla aklına gelmiyor.Zaman; en babacan tavrıyla bazen unutulmana bazen unutmana yardımcı olur ve hep ya unutansın yada unutulan.. Bunun böyle olması gerekli belkide ama artık unutulmaması gereken anılar yaşamalıyız
Hayatta hep en sevdiğiniz insanlar üzer sizi.Kalışları, gidişleri, seçimleri hep ayrı derttir.Bazen bu tempoda düşünmekten yorulur bazen yorulmaz ama kendini unutur.Hayat herkese aynı imkanları vermez bu yüzden her biri ayrı ayrı yaşlanır, yıpranır, büyürler Ve herkesin mutlu anları vardır ama şu yaşadığımız zamanda hangisinin mutluluğu hepsini mutlu ediyor ki.Kaldı mı yanında ki insanın sevincine ortak olacak insan kendi sevinmedikçe.Ya da kendinin ihtiyacı varmış gibi koşuyor mu zordaki birinin yardımına.Koşmuyor çünkü hiçbirimiz ileriyi göremiyoruz.

9 Eylül 2010 Perşembe

Yaşadığımız zamanlara neler sığdırmadık ki ne kadar yaşandığı bilinmeyen üzüntüler, oldukça  usandıran zamanlar sonra çok mutlu olunmuş anlar, sevinçten ağlanılan zamanlar ve unuttuğumuz niceleri.İnsan yaşamayı ancak böyle hissedebilir.Yaşamı ancak hissedebilirsek devam ettirebiliriz..

7 Eylül 2010 Salı

yağmur: hayat

yağmur: hayat: "Hayat bazen yoran bazen isyana sürükleyen bazende sevinçten ağlatan engelli koşudur."

yağmur: değer

yağmur: değer: "Ne kadar çok değer verirsen yanıldığını anladığın günde o kadar pişman olursun."

öğrenilmiş çaresizlik

öğrenilmiş çaresizlik her defasında birşeylerin değişeceğine inanmaktır.